Türkiye'nin büyük şairi Dağlarca'yı kaybettik...
Cumhuriyet döneminin en önemli şairlerinden Fazıl Hüsnü Dağlarca, 94 yaşında hayata gözlerini yumdu. Kendi tarzını yaratmayı başaran şairle birlikte bir dönem de sona erdi
94 yaşındaki şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, dün akşam saatlerinde yaşamını yitirdi. Dağlarca’nın tedavisini yürüten Prof. Dr. Kürşad Tokel, “28 Eylül’den beri böbrek yetmezliği ve kateter enfeksiyon nedeniyle tedavi gören Dağlarca, 16.50 itibarıyla vefat etti” dedi.
1914 doğumlu Fazıl Hüsnü’nün ilk hikayesi, henüz 13 yaşındayken 1927’de Yeni Adana Gazetesi’nde yayınlandı. 1933 yılında İstanbul dergisinde çıkan ‘Yavaşlayan Ömür’ adlı şiiriyle adını duyurmaya başladı. Fazıl Hüsnü’yü Fazıl Hüsnü yapan eseri ‘Çocuk ve Allah’ ise 1940’ta geldi. Sonraki yıllarda kahramanlık hikayeleri anlattığı şiirler yazdı. ‘Üç Şehitler Destanı’, ‘Yedi Memetler’, ‘Çanakkale Destanı’, ‘19 Mayıs Destanı’, ilk akla gelenler... Ancak, Dağlarca en çok Mustafa Kemal’in Kağnısı’ şiiriyle hatırlanır. Tüm ilkokul öğrencilerinin en az bir kez dinlediği şiir, Kurtuluş Savaşı’nda Elif isimli küçük kızla, öküzü Kocabaş’ın hikayesini anlatır. Şairin ölümüyle bir devir de kapandı. Cumhuriyet’in ikinci kuşak şiirinin son temsilcisi, kendi tarzını yaratmıştı.
Şiir dünyası yasta
FAZIL Hüsnü’nün ardından edebiyat dünyası yazar hakkında şunları anlattı:
<LI>TÜRKÇE’NİN EVRENSELLİĞİNDEKİ ROLÜ BÜYÜK: (Ataol Behramoğlu) 20’nci yüzyılda Türkçe’nin evrensel bir dil olmasında büyük katkıları oldu. Şiirlerindeki öncü tutumu ile bu dilde bütün insani duyguların dile getirilebileceğini en büyük başarı ile kanıtladı.
<LI>TÜRK ŞİİRİNİN EN BÜYÜK ŞAİRİ: (Enis Batur) Dağlarca benim gözümde Türk şiirin bütün zamanlarının en büyük şairidir. Aynı zamanda 20’nci yüzyılın en önemli dünya şairleri arasında en önemlisi olduğunu düşünüyorum. Umarım arkasında bıraktığı yapıtı değeri ölçüsünde korumayı başararız.
<LI>YERİNİ DOLDURMAK ZOR: (Ahmet Oktay) İlhan Berk ve Fazıl Hüsnü Dağlarca... Türk şiiririn iki büyük ustasını arka arkaya kaybetmiş oluyoruz. Doğan boşluğun kolay ve kısa zamanda kapanacağını sanmıyorum. Türk şiirinin evrenini genişletmiş ustalardı.
<LI>FAZIL HÜSNÜ ANLATACAKTIM (Haydar Ergülen): Yarın (bugün) Frankfurt’taki Kitap Fuarı’ndaki panelde Dağlarca’yı anlatacaktım. Acımız büyük. Cemal Sürreya, Dağlarca için “Dağların ve ovaların küçük mutasaffıfıdır” der. Ben de onun için “Şair olmanın ötesinde artık şiir olmuş birisi” diyorum. Onun sadece şiirleri değil konuşmaları ve denemeleri de bana şiir gibi gelir.
</LI>
Cumhuriyet döneminin en önemli şairlerinden Fazıl Hüsnü Dağlarca, 94 yaşında hayata gözlerini yumdu. Kendi tarzını yaratmayı başaran şairle birlikte bir dönem de sona erdi94 yaşındaki şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, dün akşam saatlerinde yaşamını yitirdi. Dağlarca’nın tedavisini yürüten Prof. Dr. Kürşad Tokel, “28 Eylül’den beri böbrek yetmezliği ve kateter enfeksiyon nedeniyle tedavi gören Dağlarca, 16.50 itibarıyla vefat etti” dedi.
1914 doğumlu Fazıl Hüsnü’nün ilk hikayesi, henüz 13 yaşındayken 1927’de Yeni Adana Gazetesi’nde yayınlandı. 1933 yılında İstanbul dergisinde çıkan ‘Yavaşlayan Ömür’ adlı şiiriyle adını duyurmaya başladı. Fazıl Hüsnü’yü Fazıl Hüsnü yapan eseri ‘Çocuk ve Allah’ ise 1940’ta geldi. Sonraki yıllarda kahramanlık hikayeleri anlattığı şiirler yazdı. ‘Üç Şehitler Destanı’, ‘Yedi Memetler’, ‘Çanakkale Destanı’, ‘19 Mayıs Destanı’, ilk akla gelenler... Ancak, Dağlarca en çok Mustafa Kemal’in Kağnısı’ şiiriyle hatırlanır. Tüm ilkokul öğrencilerinin en az bir kez dinlediği şiir, Kurtuluş Savaşı’nda Elif isimli küçük kızla, öküzü Kocabaş’ın hikayesini anlatır. Şairin ölümüyle bir devir de kapandı. Cumhuriyet’in ikinci kuşak şiirinin son temsilcisi, kendi tarzını yaratmıştı.
Şiir dünyası yasta
FAZIL Hüsnü’nün ardından edebiyat dünyası yazar hakkında şunları anlattı:
<LI>TÜRKÇE’NİN EVRENSELLİĞİNDEKİ ROLÜ BÜYÜK: (Ataol Behramoğlu) 20’nci yüzyılda Türkçe’nin evrensel bir dil olmasında büyük katkıları oldu. Şiirlerindeki öncü tutumu ile bu dilde bütün insani duyguların dile getirilebileceğini en büyük başarı ile kanıtladı.
<LI>TÜRK ŞİİRİNİN EN BÜYÜK ŞAİRİ: (Enis Batur) Dağlarca benim gözümde Türk şiirin bütün zamanlarının en büyük şairidir. Aynı zamanda 20’nci yüzyılın en önemli dünya şairleri arasında en önemlisi olduğunu düşünüyorum. Umarım arkasında bıraktığı yapıtı değeri ölçüsünde korumayı başararız.
<LI>YERİNİ DOLDURMAK ZOR: (Ahmet Oktay) İlhan Berk ve Fazıl Hüsnü Dağlarca... Türk şiiririn iki büyük ustasını arka arkaya kaybetmiş oluyoruz. Doğan boşluğun kolay ve kısa zamanda kapanacağını sanmıyorum. Türk şiirinin evrenini genişletmiş ustalardı.
<LI>FAZIL HÜSNÜ ANLATACAKTIM (Haydar Ergülen): Yarın (bugün) Frankfurt’taki Kitap Fuarı’ndaki panelde Dağlarca’yı anlatacaktım. Acımız büyük. Cemal Sürreya, Dağlarca için “Dağların ve ovaların küçük mutasaffıfıdır” der. Ben de onun için “Şair olmanın ötesinde artık şiir olmuş birisi” diyorum. Onun sadece şiirleri değil konuşmaları ve denemeleri de bana şiir gibi gelir.
</LI>
