MTV Video Müzik Ödülleri'nde yarışacak "En İyi Türk Sanatçı" adayları arasında yer alan Hayko Cepkin: "Her zaman zirvede olma hissinde bir adam değilim. Üretemediğim zaman kendimi yıkarım!.."
Liverpool'da 6 Kasım'da yapılacak 2008 MTV Video Müzik Ödülleri Töreni'nde 'En İyi Türk Sanatçı' olarak yarışacak isimler arasında yer alan Hayko Cepkin, "Törende ödül alırsam, orada sahneye çıkıp dört dakikada kendimi en iyi şekilde anlatmaya çalışmak çok stresli olacak" diye konuştu. BeniMTV'm adlı televizyon programına konuk olan 30 yaşındaki Cepkin; müzisyenliği bir meslek olarak ailesine kabul ettirmek için 12 yıl boyunca savaş verdiğini de itiraf etti. Hayko Cepkin; "Şu sıralar senfonik, akustik ve elektronik öğelerin bir arada yer aldığı bir turne üzerinde çalışıyorum. Proje kasımda başlayacak" dedi.
* Bu yıl Avrupa Müzik Ödülleri'nde 'En İyi Türk Sanatçı' kategorisi adaylarından birisi oldunuz...
Ödül benim için çok heyecan verici, çünkü ödülü alıp orada binlerce kişi önünde bir şeyler söylüyorsun. Ben adaylardan biriyim sadece ve kimin kazanacağı belli değil. Dolayısıyla çok heyecan verici bir şey bu...
* Bu ödülün ikinci kısmında Avrupa'da seçilip, bir de o sahneden performans vermek var? Bu heyecandan çok, korkutuyor beni. Türkiye'den seçilmişsiniz ve dört dakika vaktiniz var. Bu dört dakikada en iyi şekilde ülkemi temsil etmem gerekiyor. En büyük stres de bu sanırım.
* Bu ödüller yurtdışında sizce niye bu kadar önemli?
Ödüller sanırım ihtiyacı olanlar için çok önemli. Bir de ödülü alan değil de, "Ödülü kim aldı?" diye takip edenler için önemli. Benim bir ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum, ben zaten ödüllerimi alıyorum. Yani "Ödül alıp daha da iyi oluyorum" diye bir şeyim yok benim.
* Bir röportajınızda "Her zaman bir numarada olursam, kendimi yok etme planı yaparım" demişsiniz...
Devamlı zirvede olma hissinde bir adam değilim. Çünkü bu zihniyet, zaman içerisinde ruhen bozukluklar yaratabilir. Dolayısıyla bu beni de bozabilir. O yüzden "Günü geldiğinde yeni şeyler üretemiyorsam, kendimi yıkarım" diyorum. Kendimi yok etmek zorundayım ki; geri dönebileyim, geri dönebilecek ruhum olsun.
* Sahnede çok vahşi duruyorsunuz. Bu konuda anne-babalardan tepki aldınız mı?
Tam tersi bu işi yapma eğilimi olan gençlerin aileleriyle kontaktayım. Onların üniversite kazanmasına bile yardımcı oluyorum. Rock yıkıcı değil, yapıcı bir şeydir.
* Sizin için arabeskin dozu var mıdır?
Benim için hiç böyle bir doz yok. İnanılmaz ağdalı bir şarkı da yaparım, yaptığım bazı albümler içerisinde de ağır ağdalı düzenlemelerim var. İnanılmaz derecede arabeske kayabilirim.
* Ailenize müzisyen olmayı nasıl kabul ettirdiniz?
Aileler genelde müziği, tiyatroyu ve sinemayı hobi olarak yapmanı tercih ediyor. "Bir mesleğin olsun, bunları yine yaparsın" deniyor. Açıkçası kabul ettirmesi çok uzun sürdü. 12 yıl bunun için savaş verdim. Aileyle küsüldü, evden ayrılmak durumunda kaldım...
* Timur Selçuk'la çalıştınız bildiğimiz kadarıyla...
Timur Selçuk'un müzikal olarak çok hoşuma gitmeyen bir müziği vardı. Çocuk yaşta TV'de gördüğüm zaman bana itici geliyordu. Fakat kendisini tanıdığım zaman; Timur Hoca ne kadar önyargılı ve saçma sapan düşüncelere sahip olduğumu yüzüme bir tokat gibi vurdu. Bence kendisi muhteşem bir müzik dehası. Şu an kendisinin öğrencisi olmaktan gurur duyuyorum.
Liverpool'da 6 Kasım'da yapılacak 2008 MTV Video Müzik Ödülleri Töreni'nde 'En İyi Türk Sanatçı' olarak yarışacak isimler arasında yer alan Hayko Cepkin, "Törende ödül alırsam, orada sahneye çıkıp dört dakikada kendimi en iyi şekilde anlatmaya çalışmak çok stresli olacak" diye konuştu. BeniMTV'm adlı televizyon programına konuk olan 30 yaşındaki Cepkin; müzisyenliği bir meslek olarak ailesine kabul ettirmek için 12 yıl boyunca savaş verdiğini de itiraf etti. Hayko Cepkin; "Şu sıralar senfonik, akustik ve elektronik öğelerin bir arada yer aldığı bir turne üzerinde çalışıyorum. Proje kasımda başlayacak" dedi.
* Bu yıl Avrupa Müzik Ödülleri'nde 'En İyi Türk Sanatçı' kategorisi adaylarından birisi oldunuz...
Ödül benim için çok heyecan verici, çünkü ödülü alıp orada binlerce kişi önünde bir şeyler söylüyorsun. Ben adaylardan biriyim sadece ve kimin kazanacağı belli değil. Dolayısıyla çok heyecan verici bir şey bu...
* Bu ödülün ikinci kısmında Avrupa'da seçilip, bir de o sahneden performans vermek var? Bu heyecandan çok, korkutuyor beni. Türkiye'den seçilmişsiniz ve dört dakika vaktiniz var. Bu dört dakikada en iyi şekilde ülkemi temsil etmem gerekiyor. En büyük stres de bu sanırım.
* Bu ödüller yurtdışında sizce niye bu kadar önemli?
Ödüller sanırım ihtiyacı olanlar için çok önemli. Bir de ödülü alan değil de, "Ödülü kim aldı?" diye takip edenler için önemli. Benim bir ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum, ben zaten ödüllerimi alıyorum. Yani "Ödül alıp daha da iyi oluyorum" diye bir şeyim yok benim.
* Bir röportajınızda "Her zaman bir numarada olursam, kendimi yok etme planı yaparım" demişsiniz...
Devamlı zirvede olma hissinde bir adam değilim. Çünkü bu zihniyet, zaman içerisinde ruhen bozukluklar yaratabilir. Dolayısıyla bu beni de bozabilir. O yüzden "Günü geldiğinde yeni şeyler üretemiyorsam, kendimi yıkarım" diyorum. Kendimi yok etmek zorundayım ki; geri dönebileyim, geri dönebilecek ruhum olsun.
* Sahnede çok vahşi duruyorsunuz. Bu konuda anne-babalardan tepki aldınız mı?
Tam tersi bu işi yapma eğilimi olan gençlerin aileleriyle kontaktayım. Onların üniversite kazanmasına bile yardımcı oluyorum. Rock yıkıcı değil, yapıcı bir şeydir.
* Sizin için arabeskin dozu var mıdır?
Benim için hiç böyle bir doz yok. İnanılmaz ağdalı bir şarkı da yaparım, yaptığım bazı albümler içerisinde de ağır ağdalı düzenlemelerim var. İnanılmaz derecede arabeske kayabilirim.
* Ailenize müzisyen olmayı nasıl kabul ettirdiniz?
Aileler genelde müziği, tiyatroyu ve sinemayı hobi olarak yapmanı tercih ediyor. "Bir mesleğin olsun, bunları yine yaparsın" deniyor. Açıkçası kabul ettirmesi çok uzun sürdü. 12 yıl bunun için savaş verdim. Aileyle küsüldü, evden ayrılmak durumunda kaldım...
* Timur Selçuk'la çalıştınız bildiğimiz kadarıyla...
Timur Selçuk'un müzikal olarak çok hoşuma gitmeyen bir müziği vardı. Çocuk yaşta TV'de gördüğüm zaman bana itici geliyordu. Fakat kendisini tanıdığım zaman; Timur Hoca ne kadar önyargılı ve saçma sapan düşüncelere sahip olduğumu yüzüme bir tokat gibi vurdu. Bence kendisi muhteşem bir müzik dehası. Şu an kendisinin öğrencisi olmaktan gurur duyuyorum.